Merhaba bugün başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Dayım, çok kitap okuyan, dindar bir insandı. Çoğunlukla camide vakit geçirirdi. Biz Bulgaristan Türk'üyüz ve anlatacağım olayın yarısı Bulgaristan'da, diğer yarısı Türkiye'de geçmektedir.
Dayım, derin bilgiye sahip bir insandı ve zaman zaman insanlar ona kendilerini okutmaya gelirlerdi. Dayım ise ücretsiz bir şekilde onlara yardımcı olur, okur ve üflerdi. Hatta bir keresinde, bir sınır polisinin sakat çocuğunu getirdiklerini hatırlıyorum. Adam Hristiyan olduğu için başta pek gelmek istememiş ama arkadaşı onu zorlamış. Son çare olarak dayıma başvurmuşlar. Zaten polisin Avrupa'da gitmediği hastane kalmamış çocuğu için.
Dayıma geldiklerinde, dayım, "Çocuk iki gün benimle kalmalı," demiş. Çocuk ve annesi beraber kalmışlar. Dayım ne yaptıysa, iki gün sonra çocuk sakatlığından kurtulmuş; yürümeye ve konuşmaya başlamış. Nasıl oldu bilmiyorum ama şu an bile çok garip geliyor.
Dediğim gibi, dayım çok kitap okuyan bir insandı. Biz Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç ederken, bize, "Zaman gelecek, bu evlerin bacalarından duman tütmeyecek. Zaman gelecek, tekrar tütmeye başlayacak," demişti.
Bir şey daha hatırlıyorum: Göç etmeye iyice yaklaştığımızda ona uğramıştık Dayıma. Bize, Marmara Denizi'nden ileri geçmeyin dedi. Ancak biz onu dinlemedik ve 1999 depremini İstanbul'da yaşadık. Deprem sırasında balkona çıktığımda yerden beyaz bir ışık çıktığını gördüm. Onu hiç unutmam. Nedir bilmiyorum ama hep aklımdadır.
Asıl gizemli olan, dayım bunları nereden biliyordu?
Görsel Kaynakça: https://in.pinterest.com/pin/564709240752087485/
0 Yorumlar